Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Erdoğan, Aydın Atatürk Kent Meydanı’ndaki mitinginde vatandaşlara hitap etti. Buradaki konuşmasına, vatandaşları selamlayarak başlayan Erdoğan, “Aydın 14 Mayıs’ta sandıkları patlatmaya var mısın? Bunlara gereken dersi vermeye var mısın? Allah sizden razı olsun. Durmak yok.” sözlerini kullandı.
“Yine kabına sığmayan, coşkun ırmaklar üzere akan bir Aydın görüyorum karşımda.” diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu Aydın isterse, bu kez sandıkları bir diğer patlatır. Sokaklara, caddelerde taşan sevdanız için her birinize teşekkür ediyorum. Rabb’im, muhabbetimizi daim eylesin diyorum. Buradan Aydın’ın komşuları olan Muğla’ya, Manisa’ya da en kalbi selamlarımı gönderiyorum. Elbette gönlümüz tüm Türkiye’yi ziyaret etmeyi, her vilayetimize selam vermeyi istiyor. Lakin bu sene ramazan ayını bilhassa depremzedelerimize ve sarsıntı bölgesindeki vilayetlerimize ayırdık. Gidemediğimiz vilayetlerimize 14 Mayıs’tan sonra inşallah teşekkür ziyareti yapacağız. Alışılmış bunun için evvel 14 Mayıs’tan zaferle çıkmamız gerekiyor. Hazır mıyız, sandıkları patlatıyor muyuz? Birilerini de sandığa gömüyor muyuz? Sizin bu heyecanınız, bu aşkınız var ya bu işin bittiğini haber veriyor.”
“BUNLARDAN BU ÜLKEYE YARAR OLUR MU?”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçime 4 gün kaldığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Pazar günü kendimizle birlikte evlatlarımızın da geleceği ismine çok değerli bir karar vereceğiz. Halimizi ya tüm terör örgütleriyle amansız bir gayret yürütenlerden ya da FETÖ’cü ve bölücülerle kol kola yürüyenlerden yana kullanacağız. Tercihimizi ya aile kurumuna sahip çıkanlardan ya da LGBT’yi başımıza musallat edeceklerden yana belirleyeceğiz. Bu CHP, YETERLİ Parti, HDP LGBT’ci mi? Öbür yavrucukları söylemeye gerek var mı? İstanbul, Ankara Büyükşehir belediyecileri, onların belediye liderleri aslında LGBT’cilerin en büyük finansörü. Pekala, AK Parti’ye LGBT girebilir mi? MHP’ye LGBT girebilir mi? Cumhur İttifakı’na girebilir mi? Zira biz, ailenin kutsallığına inanıyoruz. Ailemizi asla bunlara yedirmeyiz. Onun için çok çalışacağız. Oyumuzu ya eser siyasetinden, ülkeye ve millete hizmet siyasetinden ya da yıkım siyasetinden, takoz siyasetinden yana kullanacağız.
Teveccühünüzü ya 21 yıldır ülkemizi her alanda muvaffakiyetten muvaffakiyete koşturmuş deneyimli takımlara vereceksiniz ya da geçmişinde SSK’yı batırmak… Yahu torununu SGK’lı yapmak… Bu bay bay Kemal var ya torununu Toplumsal Güvenlik Kurumuna kaydediyor, düşünebiliyor musunuz? Bunlar hırsız. Bunlardan bu ülkeye yarar olur mu? Seçimde oy kullanamamak dahil, her türlü skandalın olduğu defolu bir talihe yetki verir miyiz? Ya ülkemiz iktisadını kendi kaynaklarımızla güçlendirmeye, büyütmeye devam edeceğiz ya da Londra tefecilerinin, IMF’nin eli sopalı komiserlerinin ekonomimize çökmesine istek göstereceğiz. Bunları kabul edebilir miyiz?”
“BİZİM BUNLARA MUHTAÇLIĞIMIZ YOK”
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan’a yönelik tenkitlerde bulunan Erdoğan, Başbakanlığı sırasında Davos’a yaptığı ziyarete değindi.
Erdoğan, “O vakit bu bebecan yanımda, bakanım, birlikte ordayız. IMF’in lideri diyor ki ‘Bize birtakım şeylerde müdahale ediyorlar.’ Kendisine dedim ki ‘Sayın Lider, sen paranı alıyor musun?’ O vakit 23,5 milyar dolar borcumuz var. ‘Alıyorum.’ ‘Ama sen Türkiye’yi yönetim edemezsin, ben Başbakanım, Türkiye’yi ben yönetim ederim. Müdahale edemezsin.’ Baktım, bu bebecanın yanakları kızarıp bozarmaya başladı.” diye konuştu.
Türkiye’nin IMF’ye borcunu 2013’e kadar ödediğini ve artık IMF ile bir bağın kalmadığını tabir eden Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bu CHP ne diyor, ‘IMF’den borç alın da biraz rahatlayalım.’ ‘Gerek yok, biz bize yeteriz.’ dedik ve o gün bugün 10 sene geçti. Biz IMF’den bir Allah’ın kuruşunu almadık. Ancak bunlar Londra tefecilerinden 300 milyar dolar alacağını söylüyor. Bunlar tefeci, bunlar esrar, eroin kaçakçısı. Bunlardan size yar olmaz lakin bununla benim halkımı kandırmaya çalışıyorlar. İşte, pazar günü bunlara dersi vermeye hazır mıyız? Bizim bunlara gereksinimimiz yok.”
“21 YILDIR KİMSENİN ÖZGÜRLÜĞÜNE KARIŞMADIK”
“21 yıldır kimsenin özgürlüğüne, hayat usulüne, giysisine, kuşamına karışmamış kuşatıcı bir siyasi iradeden yana olduk ya da öğretmeninden polisine, sanatkarından gazetecisine önüne gelen herkesi tehdit eden dikta istekli bir zihniyeti seçeceğiz.” tabirini kullanan Erdoğan, “Şimdi isterseniz koalisyon masasının adayının gerçek yüzünü bir görelim.” diyerek, Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçmişte SSK Genel Müdürü olduğu periyoda ait görüntüyü alandaki ekrandan vatandaşlarla izledi.
Kılıçdaroğlu’nun, gazeteci Savaş Ay’ın programındaki hastaneler ve SSK konusundaki diyaloğun bulunduğu imgelerde, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu ve eşinin yanı sıra HDP’nin ortalarında olduğu farklı parti temsilcilerinin açıklamalarına yer verildi.
Erdoğan, “Bu Selo, Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimizin katline neden oldu ve Yasin Börü yavrumuzu bunlar şehit ettiler.” dedi.
Aydın’daki Kürtlere seslenen Erdoğan, “Bunların bu halini görüp de hala CHP, İP, HDP’ye oy verebilir misiniz? Vermeyeceğiz. Onun için bunları gümbür gümbür sandığa gömeceğiz.” diye konuştu.
“VAKTİ ÇOK DÜZGÜN KIYMETLENDİRMEMİZ LAZIM”
Tablonun net, açık ve kesin olduğunu tabir eden Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bay bay Kemal, ‘Selo’yu çıkaracağız’ diyor. Bu ne ulusaldır ne yerlidir. Öyleyse bu hesabı kim sorabilir? Milletim ve bu kardeşiniz. Soracağız. Türkiye’nin her üç beş ayda bir siyasetin krize girdiği eskinin kelebek ömürlü koalisyon günlerine dönmemesi için hepimize misyon düşüyor. 21 yılda sabırla inşa ettiğimiz kazanımların sürmesi için her birimize çok kıymetli sorumluluklar düşüyor. Pazara kadar olan kısıtlı vakti çok güzel kıymetlendirmemiz lazım. Sizlerden buraya gelemeyen her bir vatandaşımıza kesinlikle ulaşmanızı istiyorum. Kendisine benim selamımı ilettikten sonra oyuna talip olduğumuzu söylemenizi istiyorum. Kırgınlık varsa gönlünü alacağız, baş karışıklığı varsa gidereceğiz, kararsızsa tercihi şahsımızdan ve Cumhur İttifakı’ndan yana kullanması için kesinlikle ikna edeceğiz. Her gün en az bir şahsa ulaşırsak, Allah’ın müsaadesiyle bu iş bitmiş demektir.”
Yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına seslenen Erdoğan, “Bugün itibariyle yaşadığınız ülkelerde kurulan sandıklar kapanıyor. Hamdolsun, bu seçimde yurt dışında rekor bir iştirak sayısına ve oranına ulaştık. Engelleme gayretlerine, bölücülerin taarruzlarına karşın, özgür iradelerini sandığa yansıtan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu.
Erdoğan, havalimanlarında ve gümrük kapılarındaki oy verme süreçlerinin ise 14 Mayıs’a kadar devam edeceğini hatırlatarak, “Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı vatandaşlarımız seçim günü sandık kapanma saatine kadar oylarını buralarda kullanabilecekler.” dedi. (AA)
Yorum Yok